Özel Arama


Bir Özlemek Düşün Kal Öylece.

gidiyorum 
bu zifir bu zindan 
bu gözlerimi işleyen katran senin

sana toprak bırakamam
hürriyet vadedemem
bu azadlıktan bir saltanat düşün
ardımda bir avuç gökyüzü
tavana asılmış küçük pencere
umudun kuşları yüksekte 
başını kanatlarının arasına almış ağlayan anneler
gagasında sus mührü yüreği buz kesen babalar düşün
hepsinin gözünden gönlünden beni biç
tunçtan bir heykel
gözleri cehennem
ruhu cennet
kıyamı haşrı ve sıratı düşün
o mahşerin bağrında
kefeni ayaklarına dolanmış seni soran beni düşün
hüzne mıhlanmış voltalarda
mum ışığı yüzümden 
bir kainatı söndürmek senin
üzgün izmaritler eşliğinde
kültablanda küskün bakışlarımı düşün
kal öylece
içinde bir gül boy versin...


ben küskünüm...
bana yazmadığın mektupları düşün şimdi
dilinin ucunda süslemediğin sözleri düşün
dün gece habersiz bıraktın
yarın yine habersizim
yokluğunda kahırda bıraktığın tüm zamanları düşün
sensizliğin dar ağacına gözlerimi nasılda vakfettiğini düşün
vicdanını merhametini
ve benim sadakatimi düşün
dudağında bir gül boy versin
kal öylece...

diyebilir misin şimdi
çok sevmiştim 
diyebilir misin özlemiştim
diyemeyeceğin tüm sözleri düşün
ve umudum boyu sus
içinde sükutun denizleri
üzerinde yüreğimin sandalları
dalgalara verişini düşün
beni de kıyıda bir anne bekler, dili dualı
bir baba içinde ızdırabın dağı taşı
bu çölü geri verirken ellerine
sende kalan serveti düşün
kal öylece
dudağında bir gül boy versin

şimdi özlemek benim
ağlamak ben
sinesine gurbet bıraktığım yar için
gözümü içime kırıp
bulutları sessizce çıldırmak
rahmet benim
bereket benim

yamaçlarında ayrılık koşuyor
gurbetten serilmiş hasır
dizini kırıp oturmak benim
dünyanın şaşaasını koy bir yana
bir taşın bağrına koymuş başını
sevgilim 
sevgilim
sevgilim diyen beni düşün...
kal öylece
yüzünde bir gül boy versin
gülümse 
gülümse...



Özge Özgen.

0 yorum:

Yorum Gönder